Atatürk ve Hukuk Ajandası 2022 - Kırmızı

Ajanda Hakkında:

Haftalık ajandadır.

2022 Ocak – 2023 Mart aylarını kapsar.

Ön tarafında, tatiller, önemli günler, önemli telefonlar ve aylık plan çizelgesi bulunur.

Ekinde faydalı bilgiler içerisinde şunlar bulunur:

1- Hukukumuzda Süreler

2- HMK, HUMK, İYUK ve İİK Parasal Sınırları

3- Aktin Feshinde Bildirim Süreleri

4- Yıllık Ücretli İzin Süreleri

5- Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizi Oranları

6-Resskont ve Avans Faiz Oranları

7- Yüksek Yargı Organları Telefon Numaraları

8- Şehirlerin Plaka ve Telefon Kodları

9- Ülkelerin Tatil Günleri

10- Önemli Notlar İçin Boş Sayfalar

11- Telefon Fihristi

AJANDA ÖNSÖZ

3 kelimeyle özetlemek gerekirse bizce Atatürkçülük;Bilim, Sanat ve Kültür'dür.

Bu ajanda içeriğinde; hatırlatıcı bir kaç hukuki bilgiye, o gün yaşanan bir kaç önemli olaya, yine o gün doğan ve ölen ‘önemli' tarihi kişiliklerin isimlerine, Atatürk'ün her hafta için özel bir sözüne yer verilmiştir. Sözlerin seçimi kimi zaman o gün veya hafta ile ilgili olsa da bir çoğu gelişigüzel ve az bilinenlerden seçilmiştir.

Biraz klişe olacak ancak ‘en çok ihtiyacımız olan şu günlerde';onun fikirlerini ve duygularını daha çok anlayıp hissedeceğiniz bir yıl geçirmeniz dileğiyle…

”Türk genci, devrimlerin ve rejimin sahip ve bekçisidir. Bunların lüzumuna, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır; rejimi ve inkılapları benimsemiştir. Bunları zayıf düşürecek en küçük veya en büyük bir kıpırtı ve bir hareket duydu mu “Bu memleketin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adliyesi vardır.” demeyecektir; hemen müdahale edecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi eserini koruyacaktır.

Polis gelecek, asıl suçluları bırakıp suçlu diye onu yakalayacaktır. Genç, “Polis henüz inkılap ve cumhuriyetin polisi değildir.” diye düşünecek fakat asla yalvarmayacaktır. Mahkeme onu mahkûm edecektir. Yine düşünecek: “Demek adliyeyi de ıslah etmek, rejime göre düzenlemek lazım.”

Onu hapse atacaklar. Kanun yolundan itirazlarını yapmakla beraber bana, İsmet Paşa'ya, meclise telgraflar yağdırıp haklı ve suçsuz olduğu için tahliyesine çalışılmasını, kayrılmasını istemeyecek. Diyecek ki, “Ben inanç ve kanaatimin icabını yaptım. Müdahale ve eylemimde haklıyım. Eğer buraya haksız olarak gelmişsem, bu haksızlığı meydana getiren sebep ve amilleri düzeltmek de benim vazifemdir.”

İşte benim anladığım Türk genci ve Türk gençliği!”

*Ülker, Reşit (1998). Atatürk'ün Bursa Nutku. İstanbul: Cumhuriyet Kitapları. s. 9