Boşanma Kararı Verilebilmesi Hakkında
Y. 2. HD., E. 2008/19546 K. 2010/1158 T. 21.1.2010
ÖZET : Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi halinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır.
DAVA VE KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin 3. fıkrası gereğince, boşanma kararı verilebilmesi için evliliğin en az bir yıl sürmüş olması ve eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin, diğerinin davasını kabul etmiş olması gerekir. Bu halde dahi boşanma kararı verilebilmesi için, hakimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır.
İncelenen dosyada, tarafların boşanma hususunda anlaştıkları görülmektedir.
Dosyada mevcut nüfus kaydından, tarafların 12/3/2008 tarihinde evlendikleri anlaşılmış olup, dava tarihine göre henüz bir yıllık yasal süre dolmamıştır. Bu durumda Türk Medeni Kanununun 166. maddesinin üçüncü fıkrasında öngörülen bir yıllık süre şartının gerçekleşmemiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur.
HÜKÜM : Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, 21/1/2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.