Sanığın bir suçtan cezalandırılabilmesi için maddi gerçeğe ulaşılması yani, suçun şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmış olması gerekmektedir. Maddi sorunla ilgili şüphenin yenilemediği noktalarda, modern hukuk devletleri için evrensel hukuk ilkesi haline gelmiş olan "şüpheden sanık yararlanır ilkesi" bir hüküm verme kuralı olarak uygulanmaktadır. İlkenin uygulanması ispat ve şüphe ilişkisine bağlıdır. Şüphe; soyut, en azından kanuni metinlerde genel geçer tanımlaması ve derecelendirilmesi yapılmamış, matematiksel bir formüle bağlanamayan bir kavramdır. Bu nedenle hüküm, akıl ve mantık kurallarını takip ederek delillerin serbest değerlendirmesi ve vicdani kanaat ile verilse de şüpheye ilişkin değerlendirme yargılama makamının sübjektif kanaatinden başka bir şey değildir.
Ceza muhakemesinde soruşturma başlatmada, kamu davası açmada, koruma tedbirlerine başvurmada ve vicdani kanaat oluşturmada kullanılan şüphe kavramı ve dereceleri doğrudan kişi hak ve özgürleri ile yakından ilgili olmasının yanında toplumda adaletin sağlanması ve düzenin devamı için de çok önemli yer teşkil etmektedir.
Bu kitap'ta; ceza muhakemesinin en zor kavramlarından olan ispat ve şüphe kavramları ile ispat araçları, yükü, türleri, sistemleri, kapsam ve ilkeleri açıklanmış, ceza muhakemesi sistemlerine göre ispat hukukunda yenilmesi gereken şüphe, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin tarihi gelişimi, ilkenin kaynakları, ceza muhakemesi safhalarına ve hüküm çeşitlerine göre ilkenin uygulaması içtihatlardan örneklerle incelenmiş, ortaya çıkan sorunlar ve hatalara değinilmiştir.
Ceza Muhakemesi ve İspat | |
İspat Hukukunda Şüphe | |
Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi |
- Açıklama
Sanığın bir suçtan cezalandırılabilmesi için maddi gerçeğe ulaşılması yani, suçun şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlanmış olması gerekmektedir. Maddi sorunla ilgili şüphenin yenilemediği noktalarda, modern hukuk devletleri için evrensel hukuk ilkesi haline gelmiş olan "şüpheden sanık yararlanır ilkesi" bir hüküm verme kuralı olarak uygulanmaktadır. İlkenin uygulanması ispat ve şüphe ilişkisine bağlıdır. Şüphe; soyut, en azından kanuni metinlerde genel geçer tanımlaması ve derecelendirilmesi yapılmamış, matematiksel bir formüle bağlanamayan bir kavramdır. Bu nedenle hüküm, akıl ve mantık kurallarını takip ederek delillerin serbest değerlendirmesi ve vicdani kanaat ile verilse de şüpheye ilişkin değerlendirme yargılama makamının sübjektif kanaatinden başka bir şey değildir.
Ceza muhakemesinde soruşturma başlatmada, kamu davası açmada, koruma tedbirlerine başvurmada ve vicdani kanaat oluşturmada kullanılan şüphe kavramı ve dereceleri doğrudan kişi hak ve özgürleri ile yakından ilgili olmasının yanında toplumda adaletin sağlanması ve düzenin devamı için de çok önemli yer teşkil etmektedir.
Bu kitap'ta; ceza muhakemesinin en zor kavramlarından olan ispat ve şüphe kavramları ile ispat araçları, yükü, türleri, sistemleri, kapsam ve ilkeleri açıklanmış, ceza muhakemesi sistemlerine göre ispat hukukunda yenilmesi gereken şüphe, şüpheden sanık yararlanır ilkesinin tarihi gelişimi, ilkenin kaynakları, ceza muhakemesi safhalarına ve hüküm çeşitlerine göre ilkenin uygulaması içtihatlardan örneklerle incelenmiş, ortaya çıkan sorunlar ve hatalara değinilmiştir.Konu BaşlıklarıCeza Muhakemesi ve İspat İspat Hukukunda Şüphe Şüpheden Sanık Yararlanır İlkesi Stok Kodu:9789750237614Boyut:16 x 24Sayfa Sayısı:275Basım Yeri:AnkaraBaskı:1Basım Tarihi:2016 NisanKapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:1. HamurDili:Türkçe