Çocukların Cinsel İstismarı ve Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu
Çocukların cinsel istismardan korunması toplumsal bir görevdir. Bu görevi yerine getirirken çocuğun yüksek yararını gözetmek zorunda olan yargı organları adil yargılanma hakkını da daima göz önünde tutmalıdır. Suç mağduru çocuğun korunması ile yargılamanın adil bir şekilde yapılması ve sanığın haklarının korunması birbirine tercih edilecek durumlar değildir. Her ikisinin birlikte sağlanması gerekir.
Çocuklara yönelik cinsel istismar suçunun failinin de çocuk olduğu durumlarda farklı bir yaklaşım gerekir. Failin de mağdurun da çocuk olduğu ve aynı akran grubunda olduğu durumlarda cezalandırıcı değil iyileştirici yaptırımların bulunması gerekir. Yürürlükte olan mevzuatımızda çocuğun fail olduğu durumlarda cezalandırma dışında yaptırımlar öngörülmemiştir. Bu önemli eksikliğin giderilmesini umuyoruz.
Ülkemizde son dönemde daha görünür hale gelen çocuk yaşta evlilikler konusunu gündemde hak ettiği yere taşımak gerekir. TMK uyarınca erginlik yaşı onsekiz olmasına rağmen evlenme yaşının onyedi (olağanüstü durumlarda hâkim izni ile onaltı) olması kabul edilemez. En basit bir hukuki işlemi yapmaya ehil sayılamayan kişinin evlenmeye ehil sayılması yerinde değildir. Bu nedenle evlenme yaşının onsekize çıkarılması gerektiğini savunmaktayız.
Kitabın bu baskısında yasal değişiklikler irdelenmiş, konular daha ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Ele alınan konuların hem teorik alt yapısı hem de uygulamadaki yansımaları dikkate alınarak çocuklara yönelik cinsel suçlar hakkında teorik anlatımların yanı sıra, uygulamada ortaya çıkan sorunlar ve yeni tarihli Yargıtay içtihatları okuyucunun ilgisine sunulmuştur.
Çocuğun Cinsel İstismarı | |
Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu | |
Beden veya Ruh Sağlığının Bozulması | |
Sarkıntılık |
- Açıklama
Çocukların cinsel istismardan korunması toplumsal bir görevdir. Bu görevi yerine getirirken çocuğun yüksek yararını gözetmek zorunda olan yargı organları adil yargılanma hakkını da daima göz önünde tutmalıdır. Suç mağduru çocuğun korunması ile yargılamanın adil bir şekilde yapılması ve sanığın haklarının korunması birbirine tercih edilecek durumlar değildir. Her ikisinin birlikte sağlanması gerekir.
Çocuklara yönelik cinsel istismar suçunun failinin de çocuk olduğu durumlarda farklı bir yaklaşım gerekir. Failin de mağdurun da çocuk olduğu ve aynı akran grubunda olduğu durumlarda cezalandırıcı değil iyileştirici yaptırımların bulunması gerekir. Yürürlükte olan mevzuatımızda çocuğun fail olduğu durumlarda cezalandırma dışında yaptırımlar öngörülmemiştir. Bu önemli eksikliğin giderilmesini umuyoruz.
Ülkemizde son dönemde daha görünür hale gelen çocuk yaşta evlilikler konusunu gündemde hak ettiği yere taşımak gerekir. TMK uyarınca erginlik yaşı onsekiz olmasına rağmen evlenme yaşının onyedi (olağanüstü durumlarda hâkim izni ile onaltı) olması kabul edilemez. En basit bir hukuki işlemi yapmaya ehil sayılamayan kişinin evlenmeye ehil sayılması yerinde değildir. Bu nedenle evlenme yaşının onsekize çıkarılması gerektiğini savunmaktayız.
Kitabın bu baskısında yasal değişiklikler irdelenmiş, konular daha ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Ele alınan konuların hem teorik alt yapısı hem de uygulamadaki yansımaları dikkate alınarak çocuklara yönelik cinsel suçlar hakkında teorik anlatımların yanı sıra, uygulamada ortaya çıkan sorunlar ve yeni tarihli Yargıtay içtihatları okuyucunun ilgisine sunulmuştur.Konu BaşlıklarıÇocuğun Cinsel İstismarı Reşit Olmayanla Cinsel İlişki Suçu Beden veya Ruh Sağlığının Bozulması Sarkıntılık Stok Kodu:9789750245893Boyut:16 x 24 cmSayfa Sayısı:540Basım Yeri:AnkaraBaskı:3Basım Tarihi:2018 OcakKapak Türü:Karton KapaklıKağıt Türü:I.HamurDili:Türkçe