Dava Şartı Arabuluculuk
22 Haziran 2013'de yürürlüğe giren 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve ilgili yönetmelik, işçi işveren uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk düzenlemesini içeren ve 1 Ocak 2018 tarihinde dava şartı arabuluculuk maddeleri yürürlüğe giren 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, 1 Ocak 2019'da ticari uyuşmazlıklarda dava şartı maddeleri yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanun ve bu kanunun değişiklik ve madde ilavesi yaptığı 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve ilgili tüm mevzuatı, ihtiyari arabuluculuk, işçi işveren uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk ve ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk uygulamalarını birlikte değerlendirdiğimizde arabuluculuğun artık tanınır, bilinir ve benimsenir bir noktaya ulaştığını söyleyebiliriz. Her ne kadar, kanun yapma tekniği olarak gerekli süre ve uygun tartışma usulünün uygulandığını söyleyebilmek kolay değil ise de, uygulamada ortaya çıkan sorunların çözüm önerileri ile birlikte derlenmesi ile birlikte yasal düzenlemenin günün ihtiyaçlarını karşılar bir noktaya getirilmesi mümkündür.
Her ne kadar başvuru aşaması bakımından ‘dava şartı' haline getirilen uyuşmazlıklara ilişkin arabuluculuk bakımından, başvuru usulü, ilk oturuma katılma, son tutanak bakımından uyulması belli şekil kurallarına bağlanmış ise de, bu aşama ve şekli prosedürü tarafların ve kamuoyunun ‘bilgilendirilmesi' ihtiyacının bir sonucu olarak kabul etmek ve yapısı gereği arabuluculuğun ihtiyari bir süreç olduğunu gözden kaçırmamak gerekmektedir. Yargının mükemmel, hızlı, adil işlediği bir noktada dahi tarafların kendi uyuşmazlıklarına kendi çözümlerini bulma arayışları hep önemsenmelidir; çünkü karar üçüncü kişi veya makama bırakılmamakta, sadece geçmişin onarılması ile yetinilmemekte, geleceğin de inşası imkanı bulunmakta, pastanın büyütülmesi ve kazan-kazan ilkesi ile tarafların süreci mutlu tamamlamaları imkanı bulunmaktadır. Arabuluculuğun yargının iş yükünü azaltmaya yarayan bir müessese derecesine indirgenirse, etik ve mesleki kurallara, arabuluculuğun bağımsız ve tarafsızlığına aykırı uygulamalara ses çıkarılmaz ise, gerekli denetim yapılmaz ise korkarız ki, bundan en çok arabulucular ve arabuluculuk zarar görecektir.
Bu kitabın akademisyenlere, arabuluculara, taraf vekillerine ve arabuluculuğun bütün paydaş ve yararlananlarına yararı olur ise, bundan mutluluk duyacağım.
- Açıklama
22 Haziran 2013'de yürürlüğe giren 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve ilgili yönetmelik, işçi işveren uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk düzenlemesini içeren ve 1 Ocak 2018 tarihinde dava şartı arabuluculuk maddeleri yürürlüğe giren 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu, 1 Ocak 2019'da ticari uyuşmazlıklarda dava şartı maddeleri yürürlüğe giren 7155 Sayılı Kanun ve bu kanunun değişiklik ve madde ilavesi yaptığı 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ve ilgili tüm mevzuatı, ihtiyari arabuluculuk, işçi işveren uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk ve ticari uyuşmazlıklarda dava şartı arabuluculuk uygulamalarını birlikte değerlendirdiğimizde arabuluculuğun artık tanınır, bilinir ve benimsenir bir noktaya ulaştığını söyleyebiliriz. Her ne kadar, kanun yapma tekniği olarak gerekli süre ve uygun tartışma usulünün uygulandığını söyleyebilmek kolay değil ise de, uygulamada ortaya çıkan sorunların çözüm önerileri ile birlikte derlenmesi ile birlikte yasal düzenlemenin günün ihtiyaçlarını karşılar bir noktaya getirilmesi mümkündür.
Her ne kadar başvuru aşaması bakımından ‘dava şartı' haline getirilen uyuşmazlıklara ilişkin arabuluculuk bakımından, başvuru usulü, ilk oturuma katılma, son tutanak bakımından uyulması belli şekil kurallarına bağlanmış ise de, bu aşama ve şekli prosedürü tarafların ve kamuoyunun ‘bilgilendirilmesi' ihtiyacının bir sonucu olarak kabul etmek ve yapısı gereği arabuluculuğun ihtiyari bir süreç olduğunu gözden kaçırmamak gerekmektedir. Yargının mükemmel, hızlı, adil işlediği bir noktada dahi tarafların kendi uyuşmazlıklarına kendi çözümlerini bulma arayışları hep önemsenmelidir; çünkü karar üçüncü kişi veya makama bırakılmamakta, sadece geçmişin onarılması ile yetinilmemekte, geleceğin de inşası imkanı bulunmakta, pastanın büyütülmesi ve kazan-kazan ilkesi ile tarafların süreci mutlu tamamlamaları imkanı bulunmaktadır. Arabuluculuğun yargının iş yükünü azaltmaya yarayan bir müessese derecesine indirgenirse, etik ve mesleki kurallara, arabuluculuğun bağımsız ve tarafsızlığına aykırı uygulamalara ses çıkarılmaz ise, gerekli denetim yapılmaz ise korkarız ki, bundan en çok arabulucular ve arabuluculuk zarar görecektir.
Bu kitabın akademisyenlere, arabuluculara, taraf vekillerine ve arabuluculuğun bütün paydaş ve yararlananlarına yararı olur ise, bundan mutluluk duyacağım.
Stok Kodu:9786057615473Boyut:14 x 21 cmSayfa Sayısı:173Basım Yeri:İstanbulBaskı:1Basım Tarihi:Eylül 2019Kapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:ivoryDili:Türkçe