Din ve Devlet Arasındaki İktidar Mücadelesi: Avrupa Örneği
"Aynı zamanda bir sosyal olgu olan dinin; toplumu oluşturan insanlar ve gruplar arasındaki ilişkiler, davranış kalıpları, kültür, sosyal süreçler ve toplumsal kurumlarla karşılıklı etkileşim içinde olduğu din sosyolojisi tarafından ortaya konmuş bir gerçekliktir. Bununla birlikte dinin diğer olgular ve kurumlarla etkileşimi ele alınırken gerek sosyoloji, gerekse diğer sosyal bilimler açısından üzerinde en fazla tartışılan konu, dinin devlet ve siyasetle ilişkisidir. Söz konusu ilişkinin yoğun bir şekilde tartışılmasında, dinin, birey ve toplum üzerindeki etkileme gücü ve bu gücün, devlet de dâhil olmak üzere tüm toplumsal kurumların yapısal ve işlevsel alanlarını etkilemesinin rolü büyüktür. Dinin siyaset, devlet ve diğer toplumsal kurumlarla ilişkilerini tartışmalı yapan bir diğer neden, günümüz sosyal bilimlerinin kuram ve yöntem bakımından büyük oranda Avrupa kaynaklı olması ve söz konusu din-siyaset-devlet ilişkilerinde, Hıristiyanlığın doğasından kaynaklanan, Batı'nın kendine özgü tartışmalı, çekişmeli ve kanlı tarihsel geçmişidir.
Bununla birlikte İslâm dininin hâkim olduğu toplumlarda, zikredilen türden bir tartışma ve çatışmanın söz konusu olmadığını belirtmek gerekir. Zira Hıristiyanlık tarihinde önemli bir yer tutan ve özellikle Orta Çağ'da net bir biçimde karşımıza çıkan, ruhban sınıfı ve salt dinî özerkleşmeye bağlı kiliseleşmeye, İslâm toplumlarında tarihin hiçbir döneminde rastlanmamıştır. Müslüman idarecilerle çeşitli dinî gruplar arasında zaman zaman yaşanan birtakım fikir ayrılıkları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan çatışmalar, Hıristiyan dünyada söz konusu olan dinî ve dünyevi iki farklı otoritenin karşı karşıya gelmesiyle aynı değildir. Bu nedenle İslâm dininin hâkim olduğu toplumlarda, din-siyaset-devlet ilişkileri ele alınırken, Hıristiyan Avrupa'da ortaya çıkan yönteme başvurulması bazı sakıncaları beraberinde getirmektedir. Türkiye'de söz konusu meselenin sağlıklı bir şekilde tartışılmasının önündeki en büyük engellerden biri budur.
Gerçekten de Avrupa'da yaşanan din-devlet çatışmasının bir ürünü olarak ortaya çıkan ve bize yabancı bir tarihsel hafızayla birlikte ithal ettiğimiz kavramlar üzerinden din-siyaset-devlet ilişkilerini anlamaya ve açıklamaya çalışmamız, bu konuda bir arpa boyu yol alamamamızın en temel nedenidir. Çünkü din-siyaset-devlet ilişkileri konusunda her ülkenin yaşadığı tecrübe; tarihsel, sosyal ve siyasi geleneklere bağlı olarak farklılık arz etmektedir. Bu nedenle, Avrupa'dan ithal edilen kavramlar üzerine inşa edilmeye çalışılan din-siyaset-devlet ilişkilerinin anlaşılabilmesi, daha doğru bir zeminde tartışılabilmesi ve düzenlenmesi için bu kavramları üreten tarihsel arka planı iyi bilmek gerekmektedir.
Kılıçbay, Laiklik ya da Bu Dünyayı Yaşayabilmek isimli makalesine şöyle başlar:
Kavramlar yolculuk yaparlar; hem zaman, hem de mekân içinde. Zaman içindeki yolculukları onları olgunlaştırmakta, yoğurmakta ve çoğu zaman da inceltmekte, ayrıştırmakta, çeşitlendirmektedir. Ama, mekân içindeki yolculukları genellikle büyük anlam kaymalarına yol açmaktadır. Bir kavramı ithal etmek, bir tarihi de ithal etmek olmadığından; kavramın oluştuğu yerden başka bir kültürel alana taşınması, çoğu zaman içeriğinin boşalmasına ve adeta kendisine yabancılaşmasına yol açmaktadır. Kavram ithal eden toplum veya kültür onu yeni bir yoğurmadan geçirmekte ve bunun sonucunda, onu esas içeriğinin çok uzağında bir yere yerleştirmektedir.
Türkiye'de bireyin, toplumun ve devletin dinle ilişkisini izah etmek için başvurduğumuz seküler, sekülerlik, sekülarizm, laik, laiklik ve laikçilik gibi kavramların tamamı, Avrupa'da, bin yıldan fazla süren zaman içindeki bir yolculuktan sonra şekillenmiştir. Bu yolculuğun seyrine göre söz konusu kavramlar farklı toplumlarda farklı anlamlar kazanmıştır. Din-siyaset-devlet ilişkileri konusunda ideal bir anlayıştan ve pratikten bahsedilememesinin, bunun yerine Anglo-Sakson laikliği, Fransız laiklik anlayışı, Türk tipi laiklik gibi kavramların kullanılmasının nedeni işte bu tarihsel arka plandır. Bu tarihsel arka planı görmeden, bilmeden ve anlamadan din-devlet ilişkileri konusunda söylenecek her söz eksik olacaktır.
Yaklaşık olarak bir asırdan beri ülkemizin en temel tartışma konularından olan din-siyaset-devlet ilişkilerinde neredeyse başladığımız noktada bulunmamızın nedeni yukarıda bahsi geçen gerçeği görmezden gelmemizdir. Birçok önemli hukuk ve siyaset bilimi kitabında laikliğin din hürriyeti ve din ve devlet işlerinin ayrılığı olmak üzere iki cephesi vardır denildikten sonra laik devletlere, din hürriyeti ve din-devlet işlerinin ayrılması konusunda ciddi sorunlar yaşayan ülkelerin örnek olarak gösterilmesi ve laikliğin yeryüzünde istisna olduğunun belirtilmesi, ancak her iki unsuru da sağlayan istisnalara örnek verilememesi bu konuyu sağlıklı bir zeminde tutarlı bir biçimde tartışamadığımızın en açık göstergesidir. Bu nedenle çok uzun süren bir yolculuktan sonra şekillenen Avrupa'daki din-siyaset-devlet ilişkilerini ve bu ilişkileri ifade etmek için başvurulan kavramları doğru anlayabilmek, sağlam bir zeminde tartışabilmek ve uygun şekilde düzenleyebilmek için ilk bilinmesi gereken şey bu uzun yolculuktur." (Girişten)
İçindekiler
- İÇİNDEKİLER-VII
- KISALTMALAR-XI
- GİRİŞ-1
- BİRİNCİ BÖLÜM
- DİNİN TOPLUM VE DEVLET ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ VE HIRİSTİYANLIK ÖNCESİ DİN-DEVLET İLİŞKİLERİ
- I. DEVLETİN KÖKENİNE DAİR TEORİLER VE İHMAL EDİLEN BİR OLGU: DİN-5
- A. Önce Tapınak Geldi, Şehir Sonradan Geldi: Göbekli Tepe-8
- B. Dinin Oluşturduğu Bölünmüşlüğün Ete Kemiğe Bürünmüş Hâli: Devlet-12
- II. DİNİN TOPLUM VE DEVLET ÜZERİNDEKİ ETKİSİ-17
- A. Sosyolojik Açıdan Din-17
- B. Dinin Toplumsal İşlevleri-20
- 1. Her Din Yeni Bir Zihniyet Getirir-20
- 2. Birleştiren ve Ayrıştıran Din-22
- 3. Toplumsal Kontrol ve Din-25
- 4. Toplumsal Değişimi Sağlayan ve Engelleyen Bir Faktör Olarak Din-27
- C. Dinin Toplumsal Örgütlenme ve Devlet Üzerindeki Etkisi-30
- 1. Aile ve Klan-31
- 2. Yerel Birlikler ve Millet-34
- 3. Devlet-36
- III. HIRİSTİYANLIK ÖNCESİ DİN-DEVLET İLİŞKİLERİ: DİN VE DEVLETİN İÇ İÇE OLMASI-41
- A. Antik Yunan'da Din-Devlet İlişkileri-41
- B. Roma'da Din-Devlet İlişkileri-45
- İKİNCİ BÖLÜM
- KÜÇÜK BİR CEMAATTEN KİLİSENİN ÜSTÜNLÜĞÜNE
- I. BİR MEÇHUL YAHUDİ: NASIRALI İSA -56
- II. KİLİSENİN DOĞUŞU-58
- III. KİLİSENİN DEVLETLE İLİŞKİSİ-60
- A. Sezar'ın Hakkı Sezar'a Tanrı'nın Hakkı Tanrı'ya-60
- B. Başarının Bedeli: Baskı ve Zulüm-62
- C. Devletin Resmî Dini: Hıristiyanlık-65
- D. Din-Devlet İlişkilerinde Doğu Roma Pratiği: Uyum (Symphony) ya da Kral-Papa (Caesaropapism/Sezaropapizm)-69
- E. Kilisenin Özerklik Mücadelesi-75
- 1. Aurelius Augustinus(354-430)-75
- 2. Gelasius Düalizmi-78
- F. Kilisenin Üstünlüğünün İnşa Edilmesi-81
- 1. Sosyal ve Siyasal Yapıyı Derinden Etkileyen Gelişme: Kavimler Göçü-81
- 2. Piskoposların Dünyevi Meselelerle İlgilenmesinin Bir Hakka Dönüşmesi: Büyük Gregory (Gregory the Great)-83
- 3. Kilisenin Üstünlüğünün İnşa Edilmesi İçin Uygun Zemin: Feodal Toplum Düzeni-86
- a)-Feodal Toplum Düzeninin Temel Özellikleri-86
- aa)-Parçalanmış İktidar-87
- bb)-Emeğe ve Toprağa Bağımlılık-88
- cc)-Eşitsizliğin Hüküm Sürdüğü Bir Düzen-90
- dd)-İnsanı İnsana Bağlayan İtaat ve Koruma İlişkileri-91
- b)-Feodal Toplum Düzeninde Kilise-Devlet İlişkileri-93
- aa)-Kilise Senyörleri-93
- bb)-İmparatorların Kilise Üzerindeki Belirgin Hâkimiyeti (962-1056)-96
- cc)-Kilisenin Siyasal Otoriteden Bağımsız Bir Kurumsallaşmaya Sahip Olması ve Kendi Özerk Alanını İnşa Etmesi (1056-1122)-98
- dd)-Kilisenin Siyasi İrade Üzerindeki Üstünlüğünü Kabul Ettirmesi (1122-1356)-103
- aaa)-Salisburyli John (1115?-1180)-104
- bbb)-III. Innocent (1160?-1216)-107
- ccc)-VIII Boniface (1235-1303)-109
- IV. YENİ DÖNEMİN HABERCİSİ ÜÇ İTALYAN: AQUINAS, DANTE VE MARSILIUS-111
- A. Thomas Aquinas (1225?-1274)-111
- B. Dante Alighieri (1265-1321)-116
- C. Padovalı Marsilius (1270?-1342?)-118
- ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
- DİNİN DEVLETTEN VE TOPLUMDAN DIŞLANMASI
- I. ŞEHİRLERİN UYANIŞI VE FEODALİTENİN ÇÖZÜLMESİ-121
- II. BÜYÜK AYRIŞMA: MARTIN LUTHER VE PROTESTAN REFORMU-125
- A. Protestanlığın Yayılmasının Kaçınılmaz Sonucu: Din Savaşları-129
- B. Protestanlığın İngiltere'ye Girişi: Protestan Sezaropapizmi-134
- C. Protestan Sezaropapizmine Teorik Destek: Leviathan-138
- III. AKLIN VE DENEYİN BİLGİNİN GERÇEK KAYNAĞI HÂLİNE GELMESİ-145
- A. 17. Yüzyıl Avrupasında Yaşanan Zihinsel Devrim-145
- B. Egemenliğin Kaynağının Yeryüzüne İndirilmesi: Sosyal Sözleşme Teorisi-149
- IV. AYDINLANMA ÇAĞI: ALÇAĞI EZİN-158
- A. Aydınlanma Filozofları: Dine Karşı Birleşik Cephe-158
- B. Birleşik Cephenin Dine Karşı Önerdiği Reçete-160
- 1. Hoşgörü-160
- 2. Din Sınıfının Siyasal İktidara Tabi Kılınması-163
- 3. Eğitim-165
- 4. Doğal Din ya da Deizm-167
- V. MODERN ZAMANLARDA DİN-DEVLET İLİŞKİLERİ-170
- A. Kutsaldan Kopuş: Sekülerleşme-173
- B. Din-Devlet İlişkilerinde Fransa Pratiği: Laiklik-181
- 1. Devrim Öncesi Din-Devlet İlişkileri: Galikanizm (Gallicanism) ve Sivil Din-181
- 2. Devrim Sonrası Yaşanan Gelişmeler ve Fransız Laiklik Anlayışının Şekillenmesi-186
- a)-Devrimin İlk Yılları: Mutabakatı Bozan Sadakat Yemini ve Hıristiyanlığı Değersizleştirme Kampanyası (De-Christianization)-188
- b)-İkinci Dönem: Konkordato (Concordat) ile Gelen Barış-192
- c)-Üçüncü Dönem: Laik Eğitim Sistemine Geçiş ve Kilise ile Devletin Ayrılması-195
- aa)-Yeni Çatışma Alanı: Okullar-195
- bb)-Kilise ve Devletin Ayrılması-198
- SONUÇ-203
- KAYNAKÇA-207
- DİZİN-235
- Açıklama
"Aynı zamanda bir sosyal olgu olan dinin; toplumu oluşturan insanlar ve gruplar arasındaki ilişkiler, davranış kalıpları, kültür, sosyal süreçler ve toplumsal kurumlarla karşılıklı etkileşim içinde olduğu din sosyolojisi tarafından ortaya konmuş bir gerçekliktir. Bununla birlikte dinin diğer olgular ve kurumlarla etkileşimi ele alınırken gerek sosyoloji, gerekse diğer sosyal bilimler açısından üzerinde en fazla tartışılan konu, dinin devlet ve siyasetle ilişkisidir. Söz konusu ilişkinin yoğun bir şekilde tartışılmasında, dinin, birey ve toplum üzerindeki etkileme gücü ve bu gücün, devlet de dâhil olmak üzere tüm toplumsal kurumların yapısal ve işlevsel alanlarını etkilemesinin rolü büyüktür. Dinin siyaset, devlet ve diğer toplumsal kurumlarla ilişkilerini tartışmalı yapan bir diğer neden, günümüz sosyal bilimlerinin kuram ve yöntem bakımından büyük oranda Avrupa kaynaklı olması ve söz konusu din-siyaset-devlet ilişkilerinde, Hıristiyanlığın doğasından kaynaklanan, Batı'nın kendine özgü tartışmalı, çekişmeli ve kanlı tarihsel geçmişidir.
Bununla birlikte İslâm dininin hâkim olduğu toplumlarda, zikredilen türden bir tartışma ve çatışmanın söz konusu olmadığını belirtmek gerekir. Zira Hıristiyanlık tarihinde önemli bir yer tutan ve özellikle Orta Çağ'da net bir biçimde karşımıza çıkan, ruhban sınıfı ve salt dinî özerkleşmeye bağlı kiliseleşmeye, İslâm toplumlarında tarihin hiçbir döneminde rastlanmamıştır. Müslüman idarecilerle çeşitli dinî gruplar arasında zaman zaman yaşanan birtakım fikir ayrılıkları ve buna bağlı olarak ortaya çıkan çatışmalar, Hıristiyan dünyada söz konusu olan dinî ve dünyevi iki farklı otoritenin karşı karşıya gelmesiyle aynı değildir. Bu nedenle İslâm dininin hâkim olduğu toplumlarda, din-siyaset-devlet ilişkileri ele alınırken, Hıristiyan Avrupa'da ortaya çıkan yönteme başvurulması bazı sakıncaları beraberinde getirmektedir. Türkiye'de söz konusu meselenin sağlıklı bir şekilde tartışılmasının önündeki en büyük engellerden biri budur.
Gerçekten de Avrupa'da yaşanan din-devlet çatışmasının bir ürünü olarak ortaya çıkan ve bize yabancı bir tarihsel hafızayla birlikte ithal ettiğimiz kavramlar üzerinden din-siyaset-devlet ilişkilerini anlamaya ve açıklamaya çalışmamız, bu konuda bir arpa boyu yol alamamamızın en temel nedenidir. Çünkü din-siyaset-devlet ilişkileri konusunda her ülkenin yaşadığı tecrübe; tarihsel, sosyal ve siyasi geleneklere bağlı olarak farklılık arz etmektedir. Bu nedenle, Avrupa'dan ithal edilen kavramlar üzerine inşa edilmeye çalışılan din-siyaset-devlet ilişkilerinin anlaşılabilmesi, daha doğru bir zeminde tartışılabilmesi ve düzenlenmesi için bu kavramları üreten tarihsel arka planı iyi bilmek gerekmektedir.
Kılıçbay, Laiklik ya da Bu Dünyayı Yaşayabilmek isimli makalesine şöyle başlar:
Kavramlar yolculuk yaparlar; hem zaman, hem de mekân içinde. Zaman içindeki yolculukları onları olgunlaştırmakta, yoğurmakta ve çoğu zaman da inceltmekte, ayrıştırmakta, çeşitlendirmektedir. Ama, mekân içindeki yolculukları genellikle büyük anlam kaymalarına yol açmaktadır. Bir kavramı ithal etmek, bir tarihi de ithal etmek olmadığından; kavramın oluştuğu yerden başka bir kültürel alana taşınması, çoğu zaman içeriğinin boşalmasına ve adeta kendisine yabancılaşmasına yol açmaktadır. Kavram ithal eden toplum veya kültür onu yeni bir yoğurmadan geçirmekte ve bunun sonucunda, onu esas içeriğinin çok uzağında bir yere yerleştirmektedir.
Türkiye'de bireyin, toplumun ve devletin dinle ilişkisini izah etmek için başvurduğumuz seküler, sekülerlik, sekülarizm, laik, laiklik ve laikçilik gibi kavramların tamamı, Avrupa'da, bin yıldan fazla süren zaman içindeki bir yolculuktan sonra şekillenmiştir. Bu yolculuğun seyrine göre söz konusu kavramlar farklı toplumlarda farklı anlamlar kazanmıştır. Din-siyaset-devlet ilişkileri konusunda ideal bir anlayıştan ve pratikten bahsedilememesinin, bunun yerine Anglo-Sakson laikliği, Fransız laiklik anlayışı, Türk tipi laiklik gibi kavramların kullanılmasının nedeni işte bu tarihsel arka plandır. Bu tarihsel arka planı görmeden, bilmeden ve anlamadan din-devlet ilişkileri konusunda söylenecek her söz eksik olacaktır.
Yaklaşık olarak bir asırdan beri ülkemizin en temel tartışma konularından olan din-siyaset-devlet ilişkilerinde neredeyse başladığımız noktada bulunmamızın nedeni yukarıda bahsi geçen gerçeği görmezden gelmemizdir. Birçok önemli hukuk ve siyaset bilimi kitabında laikliğin din hürriyeti ve din ve devlet işlerinin ayrılığı olmak üzere iki cephesi vardır denildikten sonra laik devletlere, din hürriyeti ve din-devlet işlerinin ayrılması konusunda ciddi sorunlar yaşayan ülkelerin örnek olarak gösterilmesi ve laikliğin yeryüzünde istisna olduğunun belirtilmesi, ancak her iki unsuru da sağlayan istisnalara örnek verilememesi bu konuyu sağlıklı bir zeminde tutarlı bir biçimde tartışamadığımızın en açık göstergesidir. Bu nedenle çok uzun süren bir yolculuktan sonra şekillenen Avrupa'daki din-siyaset-devlet ilişkilerini ve bu ilişkileri ifade etmek için başvurulan kavramları doğru anlayabilmek, sağlam bir zeminde tartışabilmek ve uygun şekilde düzenleyebilmek için ilk bilinmesi gereken şey bu uzun yolculuktur." (Girişten)
İçindekiler- İÇİNDEKİLER-VII
- KISALTMALAR-XI
- GİRİŞ-1
- BİRİNCİ BÖLÜM
- DİNİN TOPLUM VE DEVLET ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ VE HIRİSTİYANLIK ÖNCESİ DİN-DEVLET İLİŞKİLERİ
- I. DEVLETİN KÖKENİNE DAİR TEORİLER VE İHMAL EDİLEN BİR OLGU: DİN-5
- A. Önce Tapınak Geldi, Şehir Sonradan Geldi: Göbekli Tepe-8
- B. Dinin Oluşturduğu Bölünmüşlüğün Ete Kemiğe Bürünmüş Hâli: Devlet-12
- II. DİNİN TOPLUM VE DEVLET ÜZERİNDEKİ ETKİSİ-17
- A. Sosyolojik Açıdan Din-17
- B. Dinin Toplumsal İşlevleri-20
- 1. Her Din Yeni Bir Zihniyet Getirir-20
- 2. Birleştiren ve Ayrıştıran Din-22
- 3. Toplumsal Kontrol ve Din-25
- 4. Toplumsal Değişimi Sağlayan ve Engelleyen Bir Faktör Olarak Din-27
- C. Dinin Toplumsal Örgütlenme ve Devlet Üzerindeki Etkisi-30
- 1. Aile ve Klan-31
- 2. Yerel Birlikler ve Millet-34
- 3. Devlet-36
- III. HIRİSTİYANLIK ÖNCESİ DİN-DEVLET İLİŞKİLERİ: DİN VE DEVLETİN İÇ İÇE OLMASI-41
- A. Antik Yunan'da Din-Devlet İlişkileri-41
- B. Roma'da Din-Devlet İlişkileri-45
- İKİNCİ BÖLÜM
- KÜÇÜK BİR CEMAATTEN KİLİSENİN ÜSTÜNLÜĞÜNE
- I. BİR MEÇHUL YAHUDİ: NASIRALI İSA -56
- II. KİLİSENİN DOĞUŞU-58
- III. KİLİSENİN DEVLETLE İLİŞKİSİ-60
- A. Sezar'ın Hakkı Sezar'a Tanrı'nın Hakkı Tanrı'ya-60
- B. Başarının Bedeli: Baskı ve Zulüm-62
- C. Devletin Resmî Dini: Hıristiyanlık-65
- D. Din-Devlet İlişkilerinde Doğu Roma Pratiği: Uyum (Symphony) ya da Kral-Papa (Caesaropapism/Sezaropapizm)-69
- E. Kilisenin Özerklik Mücadelesi-75
- 1. Aurelius Augustinus(354-430)-75
- 2. Gelasius Düalizmi-78
- F. Kilisenin Üstünlüğünün İnşa Edilmesi-81
- 1. Sosyal ve Siyasal Yapıyı Derinden Etkileyen Gelişme: Kavimler Göçü-81
- 2. Piskoposların Dünyevi Meselelerle İlgilenmesinin Bir Hakka Dönüşmesi: Büyük Gregory (Gregory the Great)-83
- 3. Kilisenin Üstünlüğünün İnşa Edilmesi İçin Uygun Zemin: Feodal Toplum Düzeni-86
- a)-Feodal Toplum Düzeninin Temel Özellikleri-86
- aa)-Parçalanmış İktidar-87
- bb)-Emeğe ve Toprağa Bağımlılık-88
- cc)-Eşitsizliğin Hüküm Sürdüğü Bir Düzen-90
- dd)-İnsanı İnsana Bağlayan İtaat ve Koruma İlişkileri-91
- b)-Feodal Toplum Düzeninde Kilise-Devlet İlişkileri-93
- aa)-Kilise Senyörleri-93
- bb)-İmparatorların Kilise Üzerindeki Belirgin Hâkimiyeti (962-1056)-96
- cc)-Kilisenin Siyasal Otoriteden Bağımsız Bir Kurumsallaşmaya Sahip Olması ve Kendi Özerk Alanını İnşa Etmesi (1056-1122)-98
- dd)-Kilisenin Siyasi İrade Üzerindeki Üstünlüğünü Kabul Ettirmesi (1122-1356)-103
- aaa)-Salisburyli John (1115?-1180)-104
- bbb)-III. Innocent (1160?-1216)-107
- ccc)-VIII Boniface (1235-1303)-109
- IV. YENİ DÖNEMİN HABERCİSİ ÜÇ İTALYAN: AQUINAS, DANTE VE MARSILIUS-111
- A. Thomas Aquinas (1225?-1274)-111
- B. Dante Alighieri (1265-1321)-116
- C. Padovalı Marsilius (1270?-1342?)-118
- ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
- DİNİN DEVLETTEN VE TOPLUMDAN DIŞLANMASI
- I. ŞEHİRLERİN UYANIŞI VE FEODALİTENİN ÇÖZÜLMESİ-121
- II. BÜYÜK AYRIŞMA: MARTIN LUTHER VE PROTESTAN REFORMU-125
- A. Protestanlığın Yayılmasının Kaçınılmaz Sonucu: Din Savaşları-129
- B. Protestanlığın İngiltere'ye Girişi: Protestan Sezaropapizmi-134
- C. Protestan Sezaropapizmine Teorik Destek: Leviathan-138
- III. AKLIN VE DENEYİN BİLGİNİN GERÇEK KAYNAĞI HÂLİNE GELMESİ-145
- A. 17. Yüzyıl Avrupasında Yaşanan Zihinsel Devrim-145
- B. Egemenliğin Kaynağının Yeryüzüne İndirilmesi: Sosyal Sözleşme Teorisi-149
- IV. AYDINLANMA ÇAĞI: ALÇAĞI EZİN-158
- A. Aydınlanma Filozofları: Dine Karşı Birleşik Cephe-158
- B. Birleşik Cephenin Dine Karşı Önerdiği Reçete-160
- 1. Hoşgörü-160
- 2. Din Sınıfının Siyasal İktidara Tabi Kılınması-163
- 3. Eğitim-165
- 4. Doğal Din ya da Deizm-167
- V. MODERN ZAMANLARDA DİN-DEVLET İLİŞKİLERİ-170
- A. Kutsaldan Kopuş: Sekülerleşme-173
- B. Din-Devlet İlişkilerinde Fransa Pratiği: Laiklik-181
- 1. Devrim Öncesi Din-Devlet İlişkileri: Galikanizm (Gallicanism) ve Sivil Din-181
- 2. Devrim Sonrası Yaşanan Gelişmeler ve Fransız Laiklik Anlayışının Şekillenmesi-186
- a)-Devrimin İlk Yılları: Mutabakatı Bozan Sadakat Yemini ve Hıristiyanlığı Değersizleştirme Kampanyası (De-Christianization)-188
- b)-İkinci Dönem: Konkordato (Concordat) ile Gelen Barış-192
- c)-Üçüncü Dönem: Laik Eğitim Sistemine Geçiş ve Kilise ile Devletin Ayrılması-195
- aa)-Yeni Çatışma Alanı: Okullar-195
- bb)-Kilise ve Devletin Ayrılması-198
- SONUÇ-203
- KAYNAKÇA-207
- DİZİN-235
Stok Kodu:9786053003229Boyut:16 x 23,5 cmSayfa Sayısı:240Basım Yeri:AnkaraBaskı:3Basım Tarihi:2017 EkimKapak Türü:Karton KapaklıKağıt Türü:I.HamurDili:Türkçe