Vakıf insan ve diğer canlılara devamlı ve sürdürülebilir hayır ve iyilik yapmanın en güzel yollarından biridir. Bunun için bir ekonomik değerin vakfın gerçekleştirmeyi düşündüğü gayeye temlik ve çeşitli devir tasarruflarından korunaklı olarak sürekli tahsis edilmesi gerekir. İslâm ve Türk hukuk tarihi boyunca Hz. Peygamber’den (s.a.) itibaren İslâm toplumlarında giderek etkisi artan bir şekilde başta ekonomik ve sosyal olmak üzere birçok alanda hassasiyetle uygulanmış ve İslâm medeniyetinin önemli yapıtaşlarından olmuştur. Bu sosyal realite başlangıçtan itibaren hukukun ilgi alanına girmiş ve ilk dönem klasik İslâm Hukuku kitapları ve sonrasında monografilerle birlikte geniş bir literatür meydana gelmiştir.
Bu çalışma temelde beş bölümden müteşekkildir. I ve II. Bölümlerde eski vakıf hukukumuzun temel kavramsal konuları ve tarihi süreçle başlanarak, çeşitli vakıf türleri bakımından konu ele alınmış ve sonrasında vakıf yönetimine odaklanılmıştır. Bir vakfın kurulması kadar onun gayesine uygun olarak ve nesiller boyu sürmesini de hedefleyerek, vakfedenin arzusuna uygun bir surette yönetilmesi gerekir. III. Bölümde bu yönetimin nasıl ve şekilde olması gerektiği konusu, eski vakıflar hukuku alanındaki Kadri Paşa, Ömer Hilmi ve Ali Haydar Efendinin üç temel eserinin, yönetimi düzenleyen kısımları çerçevesinde ele alınmıştır. Vakıfların toplumdaki artan etkileri dolayısıyla zaman içerisinde önemli oranda kurumsallaşmış, yönetilmeleri ve de denetlenmeleri devletlerin üzerinde durdukları konulardan olmuştur. Bu maksatla tarihi süreç içerisinde çeşitli teşkilatlar oluşturulmuştur. Diğer bölümlerde de bu üç temel eserden bîgâne kalınmayarak, yer yer temas edilmiştir. IV. Bölümde bunlardan Osmanlının son dönemindeki Evkâf-ı Hümâyûn Nezâreti üzerinde durulmuştur. Nihayet son bölümde ise, Cumhuriyetin hemen öncesinden başlayarak konu günümüze getirilmeye çalışılmıştır.
Doçentlik takdim tezi olarak sunmayı düşündüğümüz çalışmamızda Kur’an ve sünnetten referanslarla birlikte, Türkçe, Arapça ve İngilizce kaynaklardan istifade edilmiştir. Klasik İslâm Hukuku, monografiler ve fetva kitaplarının yanısıra çeşitli arşiv belgeleri yardımıyla uygulamadan örnekler verilmiştir. Çalışmada Hanefi mezhebi esas alınarak, diğer mezheplerle mukayeseler verilmeye çalışılmıştır. Vakıflar çeşitli boyutlarıyla ülkemizde ve diğer ülkelerde çok sayıda kitap, tez ve makale çalışmasına konu olmuştur. Kaynakçada belirttiğimiz bu geniş literatürden azami istifade edilmeye gayret edilmiştir.
İslam toplumlarında eğitim, sağlık, sosyal yardım gibi birçok yönden hayatı etkileyen vakıfların yönetimi konusunu ağırlıklı ele aldığımız bu çalışmamızda, eski vakıflarımızın bireysel planda bir sivil toplum kuruluşu olarak toplumun en ücra köşelerine uzandığını, kurumsal alanda da Batıdaki kamu hizmeti anlayışından çok önce topluma birçok alanda birbirini tamamlayıcı tarzda kamu hizmeti sunduğunu görmüş bulunuyoruz. Özellikle Allah’a yakınlaşma (kurbet) ve hayırda sürekliliği gözetme maksadı, onu diğer toplumlardaki benzer kurumlardan ayırmaktadır. Bu anlayışı, güncel toplumsal ihtiyaçlarımızla ve kamunun bu ve benzer alanlarda yaptıklarıyla birbirini tamamlayan bir tarzda telif ederek, yeni bir bakış açısı sunulabileceğini ifade etmek isteriz.
- Açıklama
Vakıf insan ve diğer canlılara devamlı ve sürdürülebilir hayır ve iyilik yapmanın en güzel yollarından biridir. Bunun için bir ekonomik değerin vakfın gerçekleştirmeyi düşündüğü gayeye temlik ve çeşitli devir tasarruflarından korunaklı olarak sürekli tahsis edilmesi gerekir. İslâm ve Türk hukuk tarihi boyunca Hz. Peygamber’den (s.a.) itibaren İslâm toplumlarında giderek etkisi artan bir şekilde başta ekonomik ve sosyal olmak üzere birçok alanda hassasiyetle uygulanmış ve İslâm medeniyetinin önemli yapıtaşlarından olmuştur. Bu sosyal realite başlangıçtan itibaren hukukun ilgi alanına girmiş ve ilk dönem klasik İslâm Hukuku kitapları ve sonrasında monografilerle birlikte geniş bir literatür meydana gelmiştir.
Bu çalışma temelde beş bölümden müteşekkildir. I ve II. Bölümlerde eski vakıf hukukumuzun temel kavramsal konuları ve tarihi süreçle başlanarak, çeşitli vakıf türleri bakımından konu ele alınmış ve sonrasında vakıf yönetimine odaklanılmıştır. Bir vakfın kurulması kadar onun gayesine uygun olarak ve nesiller boyu sürmesini de hedefleyerek, vakfedenin arzusuna uygun bir surette yönetilmesi gerekir. III. Bölümde bu yönetimin nasıl ve şekilde olması gerektiği konusu, eski vakıflar hukuku alanındaki Kadri Paşa, Ömer Hilmi ve Ali Haydar Efendinin üç temel eserinin, yönetimi düzenleyen kısımları çerçevesinde ele alınmıştır. Vakıfların toplumdaki artan etkileri dolayısıyla zaman içerisinde önemli oranda kurumsallaşmış, yönetilmeleri ve de denetlenmeleri devletlerin üzerinde durdukları konulardan olmuştur. Bu maksatla tarihi süreç içerisinde çeşitli teşkilatlar oluşturulmuştur. Diğer bölümlerde de bu üç temel eserden bîgâne kalınmayarak, yer yer temas edilmiştir. IV. Bölümde bunlardan Osmanlının son dönemindeki Evkâf-ı Hümâyûn Nezâreti üzerinde durulmuştur. Nihayet son bölümde ise, Cumhuriyetin hemen öncesinden başlayarak konu günümüze getirilmeye çalışılmıştır.
Doçentlik takdim tezi olarak sunmayı düşündüğümüz çalışmamızda Kur’an ve sünnetten referanslarla birlikte, Türkçe, Arapça ve İngilizce kaynaklardan istifade edilmiştir. Klasik İslâm Hukuku, monografiler ve fetva kitaplarının yanısıra çeşitli arşiv belgeleri yardımıyla uygulamadan örnekler verilmiştir. Çalışmada Hanefi mezhebi esas alınarak, diğer mezheplerle mukayeseler verilmeye çalışılmıştır. Vakıflar çeşitli boyutlarıyla ülkemizde ve diğer ülkelerde çok sayıda kitap, tez ve makale çalışmasına konu olmuştur. Kaynakçada belirttiğimiz bu geniş literatürden azami istifade edilmeye gayret edilmiştir.
İslam toplumlarında eğitim, sağlık, sosyal yardım gibi birçok yönden hayatı etkileyen vakıfların yönetimi konusunu ağırlıklı ele aldığımız bu çalışmamızda, eski vakıflarımızın bireysel planda bir sivil toplum kuruluşu olarak toplumun en ücra köşelerine uzandığını, kurumsal alanda da Batıdaki kamu hizmeti anlayışından çok önce topluma birçok alanda birbirini tamamlayıcı tarzda kamu hizmeti sunduğunu görmüş bulunuyoruz. Özellikle Allah’a yakınlaşma (kurbet) ve hayırda sürekliliği gözetme maksadı, onu diğer toplumlardaki benzer kurumlardan ayırmaktadır. Bu anlayışı, güncel toplumsal ihtiyaçlarımızla ve kamunun bu ve benzer alanlarda yaptıklarıyla birbirini tamamlayan bir tarzda telif ederek, yeni bir bakış açısı sunulabileceğini ifade etmek isteriz.
Stok Kodu:9786053006862Boyut:16 x 23,5Sayfa Sayısı:325Baskı:1Basım Tarihi:2019 MartKapak Türü:Karton KapakKağıt Türü:1.HamurDili:Türkçe