Göçmen Kaçakçılığı Suçu Hakkında
YARGITAY 18.CD, E.2018/4682 K.2019/3060 T.14.2.2019
ÖZET: Bir kimsenin uyruğunu taşıdığı ülkeye yasadışı yollardan sokulma girişimi, göçmen kaçakçılığı suçuna vücud vermez.
DAVA VE KARAR: TCK'nın 79. maddesinde unsurları belirtilmekle beraber bir tanımı yapılmamış olan göçmen kaçakçılığı, Sınıraşan Örgütlü Suçlara Karşı Birleşmiş Milletler Sözleşmesine Ek Kara, Deniz ve Hava Yoluyla Göçmen Kaçakçılığına Karşı Ek Protokolün 3. maddesinde, “Doğrudan doğruya veya dolaylı olarak mali ve diğer bir maddi çıkar elde etmek için, bir kişinin vatandaşlığını taşımadığı veya daimi ikametgah sahibi olmadığı bir taraf devlete yasadışı girişinin temini” şeklinde tanımlanmıştır. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine Ek Dört Numaralı Protokolün 3. maddesinde ise hiç kimsenin, uyruğunda bulunduğu devletin ülkesine girme hakkından yoksun bırakılamayacağı düzenlenmiştir.
Bu düzenlemeler ile yabancı uyruklu göçmenlerin kendi vatandaşlığını taşıdığı ülkeye gidebilmek amacıyla sanık ile anlaşmış olmaları karşısında, söz konusu yabancıların TCK'nın 79. maddesindeki suçun konusunu oluşturmadığı ve göçmen kaçakçılığı suçunun yasal unsurlarının somut olayda gerçekleşmediği anlaşılmakla, dairemizin istikrar kazanan “bir kimsenin uyruğu bulunduğu devlet ülkesine yasadışı yollarla sokulması” eyleminin göçmen kaçakçılığı suçunu oluşturmayacağı biçimindeki kabulü de dikkate alındığında, CMK'nın 223/2-a maddesi uyarınca sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken yerinde olmayan gerekçeyle mahkumiyet kararı verilmesi
SONUÇ: Kanuna aykırı ve sanık ...’ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 14/02/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.