0

Haksız Rekabet Ve Maddi Tazminat Hakkında

YARGITAY 11.HD, E.2015/7266 K.2016/1398 T.15.2.2016

ÖZET: Haksız fiilin; marka hakkına tecavüz oluşturduğu mahkemece kabul edilmişse, bu tecavüzün pazar payına da olumsuz etki ettiği kabul edilerek uygun bir tazminata hükmedilmesi gerekmektedir.

Uyuşmazlık; marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir.

DAVA VE KARAR: 

Davacı vekili, "..." markasının müvekkili adına tescilli olduğunu, uzun yıllar bu marka altında ticaretle uğraştığını, davalının 06.06.2011 tarihinde "..." unvanıyla kurulduğunu, "..." ibaresini kullanmasının müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu ileri sürerek marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, şimdilik 5.000 TL maddi ve 5.000 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin unvanını soyadından aldığını, unvanı aşar şekilde bir kullanımının bulunmadığını, tarafların farklı malları sattığını savunarak davanın reddini istemiştir.

İlk Derece Mahkemesi, maddi tazminata esas alınacak miktarı tespit edemediği gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine karar vermiştir.

1- Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Dava, marka hakkına tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminatın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, her ne kadar maddi tazminata esas alınacak bir miktarın tespit edilemediği gerekçesiyle maddi tazminat talebinin reddine karar verilmişse de, davalının eyleminin marka hakkına tecavüz oluşturduğu mahkemece kabul edildiğine göre, davalının bu tecavüzünün her halükârda davacının sahip olduğu pazar payına olumsuz etkisinin bulunacağı nazara alınarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 57. maddeleri uyarınca uygun bir maddi tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, davacı yararına bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı bakiye 108,92 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/02/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Bu Bilgi Yararlı Oldu mu?
Anket Sonuçları
Kapat