Hekimin Hukuki Sorumluluğu
Hekimin medeni hukuk sorumluluğu sözleşme ilişkisinden, haksız fiilden veya vekâletsiz işgörmeden kaynaklanabilir:
• Vekâlet sözleşmesine ilişkin hükümlere tabi tutulan Hekimlik Sözleşmesi hekime, teşhis koyma, hastayı aydınlatma, tedavi etme, sadakat ve özen gösterme, tedaviyi kayda geçirme, sır saklama, hesap verme, acil durumlar dışında gerekirse hastayı uzmanına göndermek üzere tedaviyi üstlenmekten kaçınma ve mesleki bilgi geliştirme borcu yükler. Hekimlik sözleşmesinin hastaya yüklediği borçlar ise, ücret ödeme, bilgi ve belge verme, hekimin verdiği talimatlara uyma ve teşhise yönelik incelemelere uyma ve katlanma borçlarıdır. Hekimin sözleşmesel sorumluluğuna gidilebilmesi için bir hekimlik sözleşmesinin varlığı, bu sözleşmenin hekimin kusurlu davranışı ile ihlal edilmiş olması, kusurlu eylem ile hastaya zarar verilmesi ve zarar ile kusurlu eylem arasında nedensellik bağının bulunması gerekir. Genel olarak hekim ile hasta arasındaki hukuki ilişkinin vekâlet sözleşmesine dayandığı konusunda görüş birliği bulunmaktadır. Ancak, daha önce de değindiğimiz üzere, uygulamada estetik ameliyatların eser sözleşmesi kapsamında değerlendirildiği görülmektedir.
• Hekimin Haksız Fiile Dayanan Sorumluluğu: Hekim ile hasta arasında sözleşme ilişkisi olmadan tıbbi müdahalede bulunulmuş ve vekâletsiz işgörmenin de şartları yoksa bu takdirde hekimin haksız fiil sorumluluğuna gidilir. Hukuka aykırı fiil ile hastaya bir zarar verilmiş olması, hekimin kusurlu olması ve zarar ile eylem arasında nedensellik bağının bulunması haksız fiilin unsurlarını oluşturur.
• Hekimin Vekâletsiz İşgörmeden Doğan Sorumluluğu: Zaruret halinde olan bir hastanın hayatını kurtarmak veya zarar görmesini engellemek için tıbbi müdahalede bulunan, ameliyat sırasında yeni bir müdahalenin daha yapılmasını gerekli görmesi halinde ameliyatı genişleten hekimin vekâletsiz iş görme hükümlerine tabi olacağı açıktır ve hekim bu durumda da özen borcu altındadır. Hekim, tıbbi müdahalede hiç bir menfaati bulunmasa bile gerekli özeni göstermek zorundadır.
• Hekimin tıbbi müdahale nedeniyle kusuru ile hastaya maddi veya manevi zarar vermiş olduğunun kanıtlanması halinde sorumluluğu belirli bir miktar tazminat ödemek şeklinde ortaya çıkar.
Manevi Tazminat Davası: Manevi zarar, ruhsal zedelenme sonucu hastanın kişilik (manevi) değerlerinde oluşan eksilme, yaşama sevincinde gerçekleşen azalmadır.
Maddi zarar: yapılması gereken yeni bir ameliyat ve ek tedavi giderleri gibi fiili zararları kapsadığı gibi, hastanın uğradığı çalışma kaybından ve ekonomik geleceğinin sarsılmasından doğan zararları da kapsar. Hastanın hekimin muayenehanesine giderken harcadığı yol masrafları da maddi zarar kapsamında talep edilebilir.
*** Bu metin, Kemale Aslanova‘nın Sağlık Hukuku Ders Notları isimli kitabından alınmıştır. Daha fazla bilgi için Sağlık Hukuku kitabını inceleyebilirsiniz.