0

Katılma Alacağı Hakkında

Y.8. H.D.  2017/12270 E.   2017/8504 K. 07.06.2017 Tarih

ÖZET : Yabancı mahkemede açılan boşanma davası, Türkiye’de açılan katılma alacağı davasında bekletici mesele yapılmalıdır.

 

DAVA VE K A R A R:

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur.


Mahkemece, 11.03.2014 tarihli yargılama oturumunda davacı tarafa yabancı ülkede boşanma davası açıldığına dair yetkili makamdan alınmış onaylı bir belgeyi sunmak için 1 aylık kesin süre verildiği, verilen kesin süreye rağmen davacı tarafın yasal süre içerisinde gerekli işlemi yapmadığı gerekçesiyle ispatlanamayan davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmişse de, bu görüşe katılma olanağı bulunmamaktadır. Şöyle ki; dosya üzerinde yapılan incelemede dava dilekçesinde davacı tarafından davalı aleyhine ...Aile Mahkemesi'nde boşanma davasının açıldığının ve halen devam ettiğinin bildirildiği, mahkemece 11.03.2014 tarihli yargılama oturumunda davacı vekiline yabancı mahkemede boşanma davası açıldığına dair yetkili makamdan alınmış onaylı bir belgeyi mahkemeye sunmak üzere 1 aylık kesin süre verildiği, celse arasında davacı vekili tarafından 12 sayfadan ibaret yabancı dille yazılmış belge sunulduğu ve 15.04.2014 tarihli yargılama oturumunda bu belgenin aslını ve tercümesini sunmak üzere süre talep edildiği anlaşılmaktadır. 6100 sayılı HMK'nun 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde usul ekonomisi ilkesi getirilmiştir. Her dava, mümkün olan en kısa zamanda, en az giderle görülüp sonuçlandırılmalıdır. Mal rejimini sona erdiren boşanma davasının derdest olduğunun anlaşılması durumunda usul ekonomisi gereğince (6100 s.lı HMK'nun 30. m) bekletici mesele yapılmalıdır. Davacı vekili tarafından yabancı dille yazılmış belge sunularak ara karar gereğinin yerine getirilmiş olmasına ve bu belgenin aslı ile tercümesini sunmak üzere süre talep edilmesine rağmen mahkemece usul ekonomisi de gözetilerek sunulan belgenin tercüme edilmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınması gerekirken hak kaybına neden olacak şekilde yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. 

SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulüyle hükmün 6100 sayılı HMK'nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, HUMK'nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.06.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



Bu Bilgi Yararlı Oldu mu?
Anket Sonuçları
Kapat