Maddi Anlamda Kesin Hüküm Hakkında
YARGITAY 1.HD, E.2016/1523 K.2018/15215 T.5.12.2018
ÖZET: Önceki davada hile hukuksal nedenine,derdest davada ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayanılması kesin hüküm iddiasının reddedilmesine sebep olur.
DAVA VE KARAR: Bilindiği ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 303. maddesinde düzenlendiği üzere maddi anlamda kesin hükümden söz edilebilmesi; diğer bir anlatımla yeni açılan bir davaya karşı o davanın daha önce kesin hükme bağlanmış olduğunun söylenebilmesi için, birinci dava ile ikinci davanın konusunun, taraflarının ve dava sebeplerinin aynı olması gerekir.
Somut olayda; mahkemece kesin hüküm oluşturduğu belirtilen ... 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1995/27 Esas, 1995/164 Karar sayılı dosyanın davacısının davacıların mirasbırakanı ..., davalısının davalı ... olduğu, konusunun ise davalı ...' in annesinin sağlığında yaşlılığından istifade ederek temlik edilen dava konusu 618 ada 14 parsel sayılı taşınmazın ½ payının iptali ile adına tesciline ilişkin olduğu anlaşılmaktadır.
O halde, davacıların mirasbırakanı ... tarafından açılan davada hile hukuksal nedenine, eldeki davada ise muris muvazaası hukuksal nedenine dayanıldığı, her iki davanın hukuki sebepleri farklı olduğuna göre, kesin hükümden söz edilemeyeceği kuşkusuzdur.
Hâl böyle olunca; dayanılan hukuki sebep gözetilerek iddia ve savunma doğrultusunda işin esasının incelenmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ: Davacıların yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 05.12.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.