0

Yabancı dilde bono hakkında

Y.12. H.D. 2016/11711 E. 2017/2905 K. 28/02/2017 Tarih

ÖZET                      : Yabancı dilde yazılmış bononun, bono vasfı taşıyıp taşımadığı  ve düzenlenme yerinin neresi olduğunun tespiti amacıyla bilirkişiden rapor alınmadan hüküm tesis edilemez.

DAVA ve KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlu icra mahkemesinde açtığı davada imza itirazı yanında, takibe dayanak senedin bono niteliğinde olmadığını iddia ederek takibin iptalini istemiş, mahkemece, takibe konu bononun düzenlenme yerinin gösterilmediği, yabancı kelimelerle yazılan adresin hangi ülke sınırları içinde olduğu anlaşılamadığından senedin kambiyo vasfını taşımadığı gerekçesi ile davanın kabulüyle takibin iptaline karar verilmiştir.

 

Takibe konu bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6762 Sayılı TTK'nun 678-687. maddeleri hükümleri, düzenleme, senede dahil olma ve ödeme yerleri değişik devletlerde bulunan veya muhatap, ciranta veya bunların kefilleri gibi sorumlulukları farklı uyruklara tâbi poliçelerde, birçok yönden hangi devlet kanununun uygulanacağını göstermektedir. Anılan madde hükümlerinin, TTK'nun 690. maddesinin yollaması ile bonolar hakkında da uygulanması gerekmektedir.

Yargıç, Türk Kanunlar ihtilafı kurallarını ve bu kurallara göre yetkili olan yabancı hukuku re'sen tespit edip, uygulamak zorundadır. Ayrıca yabancı hukukun muhtevasının tespitinde de tarafların yardımını isteyebilir.

Mahkemece; dayanak senedin tanzim yerinin tercüme ettirilerek idari birimi ihtiva edip etmediği tespit edilip, hangi ülke sınırları içinde kaldığı belirlendikten sonra, tanzim edildiği ülke hukukunu inceleyebilecek yeterlilikte bilen ve özellikle üniversiteden Ticaret ve Kambiyo hukuku dalında bir hukukçu bilirkişiye inceleme yaptırılarak, öncelikle uyuşmazlığa hangi ülke hukuk kurallarının uygulanacağı belirlenip, anılan hukuk kurallarına göre takibe konu senedin bono niteliğinde olup olmadığı (kambiyo senedi vasfını taşıyıp taşımadığı) tespit ettirilerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

HÜKÜM : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulüyle mahkeme kararının yukarda yazılı sebeplerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, peşin alınan harcın istenmesi halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.02.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



Bu Bilgi Yararlı Oldu mu?
Anket Sonuçları
Kapat